Blog

Yemek Borusu Kanseri

Yemek Borusu Nedir, Nerededir?

Yemek borusu aldığımız besinlerin ağız ve yutak sonrasındaki geçiş alanıdır. Yemek borusu aracılığı ile besinler sindirim sisteminde ağızdan sonra mideye geçiş yapmaktadır. İçten dışa doğru örtü epiteli, düz kas ve bağ doku yapısındadır. Besinlerin geçişi sırasında peristaltik hareket yapılır. Yemek borusunda sindirim olmaz ancak kasılıp gevşeme mekanizması ile ufak da olsa mekanik sindirime yardımcı olunur. Yemek borusu erişkin bireylerde yaklaşık olarak 25-30 santimetre olmakla beraber nefes borusu ve kalbin arka bölümünde yer alır. Tıp literatüründe özofagus olarak isimlendirilen yemek borusu ağız boşluğu ile mide arasında konumlanır.

Yemek Borusu Kanseri Nedir?

Yemek borusu ağızdan başlayarak mideye kadar uzanan içi boş bir boru şeklindedir. Kanserin oluşması da yemek borusunda yani özofagusta olduğu için yemek borusu kanseri olarak nitelendirilmektedir. Özofagusun görevi yutulan besinleri mideye taşıyarak sindirilmesine yardımcı olmaktır. Bu boruda meydana gelen kanser genel olarak yemek borusunun iç yüzeyinde yer alan hücrelerde başlar. Kanserli hücreler yemek borusunun herhangi bir bölümünde ortaya çıkabilir. Genellikle erkek bireylerin yemek borusunda yakalanma riski daha fazladır. Yaygın kanserlerden bir tanesi olan yemek borusu kanserinde coğrafi bölgelerin farklılığı kanserin görülme oranlarını değiştirmektedir. Bazı durumlarda ise vaka sayısının fazla olması tütün, alkol kullanımına veya beslenme alışkanlıklarına göre değişiklik gösterebilir. Bunun dışında obezite de önemli bir etken olarak yorumlanmaktadır.

Yemek Borusu Kanseri Türleri

Özofagus kanseri, anormal hücrelerin çıkış noktalarına göre sınıflandırılır. Belirlenen kanser türüne göre ise uygun bir tedavi planlaması yapılır. Yemek borusu kanserine ait türlerden bazıları aşağıda belirtilmiştir.

Adenokarsinom: Yemek borusunun mukus salgısı yapan bezlerini meydana getiren hücrelerde ortaya çıkar. Genelde aşağı bölümde olur. En sık görülen özofagus kanseri formudur.

Skuamöz hücre karsinomu: Yemek borusu yüzeyini kaplayan düz ve ince hücrelerdir. Bu hücrelerden meydana gelen kanserdir. Üst ve orta bölümde meydana gelir.

Diğer nadir türler

Nadir türlerden küçük hücreli karsinom, lenfoma, sarkoma, koryokarsinom ve melanoma yer almaktadır.

Yemek Borusu Kanseri Nedenleri

Özofagus kanserine sebebiyet veren faktörler kesin olarak belirli değildir. Ancak şimdiye kadar yapılan çalışmalarla beraber bazı tespitler ve analizler yapılmıştır. Özofagus kanserinin yemek borusunda yer alan hücrelerin DNA yapılarında mutasyonlar meydana gelmesi sonucu oluştuğuna inanılmaktadır. Meydana gelen bu değişimler normal hücrelerin sağlıksız bir biçimde bölünmesine ve gelişmesine neden olmaktadır. Miktarı artan hücreler yemek borusunu ve yakınındaki yapıları istila ederek tümör halini alır. Bu hücrelerin vücudun yemek borusuna uzak doku ve organlarda görülmesine ise metastaz ismi verilmektedir.

Yemek Borusu Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Yemek borusu kanserindeki belirtileri yutkunmada güçlük yani disfaji, nedensiz kilo kaybı, göğüste oluşan ağrı veya yanma, basınç hissi, hazımsızlık ya da mide yanması, öksürme, ses kısıklığı şeklinde sıralanabilir. Eğer yemek borusuna karşın ısrarcı bir işaretiniz veya belirtiniz varsa doktor randevusu almanızı öneririz. Reflüye sahip hastalarda yemek borusu kanseri riskini artıran bir durum olan Barret özofagusuna da dikkat edilmelidir. Bu noktada takip ve analiz iyi yapılmaldır.

  • Yutma güçlüğü bulunması
  • Kusma ve alınan besinlerin ağza geri gelmesi
  • Besinlerin yutulması sırasında duyulan ağrı
  • Karnın üst bölgesinde yanma hissi
  • Tükürük salgısında artış
  • İstemsiz kilo kaybı ve zayıflama
  • Sesin kısılması ve öksürük

Yemek Borusu Kanseri Kimlerde Daha Sık Görülür?

Yemek borusu kanseri özellikle yaşın ilerlemesi ile ortaya çıkar. Bununla beraber erkek bireylerde, şişman kimselerde ve sigara ile alkol tüketimi yüksek olan kişilerde daha fazla rastlanır. Aşırı sıcak içecek içenler, uzun süren reflüye bağlı olarak ortaya çıkan barrett özofagus isimli hastalığı olan bireylerde, meyve ve sebzeyi çok nadir tüketenlerde ve yemek borusu rahatsızlıklarından birisi olan akalazya hastalığına sahip kimselerde görülme sıklığı fazladır.

Yemek Borusu Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?

Tanı yöntemleri arasında özofagusun incelenmesi için endoskopi uygulaması yer alabilir. Bu işlemde boğazdan yemek borusu içerisine ucunda bir video kamera olan bir tüp sokulur. Bu sayede kanser bölgelerinin ve anormal durumların tespiti yapılabilir.

Kanser hastalığındaki en önemli tanı yöntemlerinden birisi de biyopsidir. Bu işlemde ise şüpheli görülen bir doku alınarak patoloji laboratuvarında incelenir. Biyopsi endoskopi esnasında da yapılabilir. Test sonuçlarına göre tümörün özellikleri keşfedilir.

Yemek Borusu Kanseri Evreleri

Kanser teşhisi konulduktan sonra yayılımın ve tümörün özelliklerinin belirlenme aşaması gerçekleştirilir. Bu işlemde ek testler de istenebilir. Görüntüleme yöntemlerinden endoskopik ultrason, bilgisayarlı tomografi, pozitron emisyon tomografi (PET) kullanılabilir.

Kanserin evresinin tespit edilmesi için bu görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır. Evreler 0’dan başlayarak roma rakamları ile IV’e kadar gider. En düşük evrede kanser yalnızca yemek borusundadır. Evre ilerledikçe öncelikli olarak yemek borusu yayılımı, lenf noduna sıçramalar ve evre IV’te ise vücuttaki farklı organlara yayılım yani metastaz vardır. Evreleme tedavi seçiminde önemlidir.

Yemek Borusu Kanseri Tedavisi

Tedavi seçenekleri bireyin genel durumu da göz önüne alınarak kanserin türüne, evresine ve özelliklerine bağlı olarak değişim göstermektedir.

Cerrahi Müdahale

Kanserli hücrelerin vücuttan alınması işlemdir. Tek başına uygulanabildiği gibi diğer tedavilerden destek de alınabilir. Tümör küçük ise kanserli doku alınarak vücuttan uzaklaştırılır. Bu işlem endoskop yardımı ile de uygulanabilir.

Eğer doktorunuz yemek borusunun bir bölümünü çıkarmaya karar vermiş ise tümör içeren bölüm alınarak kalan kısım mideye tekrar bağlanılır. Bu işleme özofajektomi adı verilir. Bir diğer işlem ise özofajogastrektomidir. Bu uygulamada ise yemek borusunun bir kısmı ve midenin üstü bölümü çıkarılır. Mide üste çekilerek yeniden bağlantı sağlanır. Tekrar bağlantı yapılan noktaya enfeksiyon, kanama ve sızıntı yönünden dikkat edilmesi gerekir. Özofagusun çıkarılma işlemi laparoskopik yani özel cerrahi aletlerle de yapılabilir.

Özofagal Stent

Yemek borusunda tıkanma veya disfajide yani yutkunmada güçlükte tedaviler uygulanabilir. Eğer kanserli hücreler yemek borusunda bir obstrüksiyon (tıkanıklık) oluşturmuşsa stent yerleştirilerek işlem yapılır. Bunun dışında yutmada güçlük problemi mevcutsa beslenme tüpü kullanımı sağlanabilir. Bu sayede besinler direkt olarak mideye iletilir.

Kemoterapi

Kanserli hücreleri yok etmek için uygulanan bir ilaç tedavisidir. Kimyasal ilaçlar uygulanır. Cerrahi öncesinde neoadjuvan olarak veya sonrasında adjuvan olarak uygulanabilir. Radyoterapi ile kombine de uygulanabilir. İleri seviye hastalarda kemoterapi uygulanarak hastaların şikayetlerinin azaltılması amaçlanır. Bu şekilde yaşam kalitesi arttırılmış olur.

Radyasyon Tedavisi

Kanserli hücreleri öldürmek için kuvvetli enerjiye sahip ışınların gönderilmesi işlemidir. Teknolojinin de gelişmesiyle makineler aracılığı ile vücuttaki tümörün bulunduğu bölge hedeflenerek ışın gönderilir. Bu şekilde kanserli hücreler yok edilebilir. Genelde kemoterapi ile kombine olarak uygulanır. Cerrahiden önce ameliyatı kolaylaştırmak için bazı durumlarda da ameliyat sonrasında kalıntı hücreleri ortadan kaldırmak için kullanılır. Cilt reaksiyonları, halsizlik, yutkunmada zorluk gibi yan etkiler yer alabilir.

Radyokemoterapi

Radyoterapi ile kemoterapinin kombine olarak uygulanması tedavilerin etkinliklerinin artmasını sağlayabilir. Bu kombine tedavi tek başına uygulanabilir. Cerrahi operasyondan önce tümörü küçültme maksatlı da uygulanabilir. Bu kombine tedavinin dezavantajlarından bir tanesi yan etkilerin çoğalması olarak sayılabilir.

Yemek borusu kanserlerinde seçilecek tedavi şekli hastanın genel durumuna, yaşına ve beklentisine göre belirlenmelidir. Aynı şekilde gerek cerrahi sonrası gerek radyokemoterapi sonrası hastanın şikayetleri olabileceğinden hastanın beslenmesi, psikolojisi, tedaviye uyumu hastalığın tedavi edilebilirliği, yaşam kalitesi ve sonrasındaki dönemde nüks etmemesi açısından önemlidir. Bu sebeple multidisipliner olarak, psikolog ve diyetisyenin de içinde bulunduğu bir ekip tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Yemek borusu kanserlerinde bazen hiçbir onkolojik tedavi uygulamayıp sadece destek tedavisi vermek de bir seçenek olabilir.

Başa dön tuşu