Serviks Kanseri
Rahim Ağzı Kanseri Nedir?
Serviks kanseri yani rahim ağzı kanseri, dokunun birtakım değişimlere uğrayarak kötü huylu hücrelere dönüşerek tümörleşmesidir. Rahim ağzı olarak adlandırılan yer ise uterusun yani rahmin çıkış kısmı ile vajenin birleşen bölümüdür. Serviks kanseri genelde yavaş ilerleyen bir kanser türüdür. Günümüzde uygulanan erken taramalarla ve bilinçlendirme çalışmalarıyla hasta bireylerde erken tanılar konmaktadır. Kanser hastalığının neredeyse tümünde erken tanı tedavi süreci için büyük önem teşkil etmektedir.
Rahim Ağzı Kanseri Çeşitleri
Rahim ağzı kanserinde kanserin türünün bilinmesi hangi tedavi yönteminin uygulanacağı konusunda faydalı olmaktadır. Bu noktada genel anlamda rahim ağzı kanserinde görülen iki temel tip bulunmaktadır. Bunlar skuamöz hücreli kanser ve adenokarsinomdur. İsimlendirmeler kanserli hücrenin tipine göre yapılmaktadır. Skuamöz hücreler rahmin dış yüzeyini kaplayan düz ve deriye benzeyen hücrelerdir. Rahim ağzı kanserinde en sık görülen çeşit skuamöz hücreli kanserlerdir. Adenokarsinom ise mukus üretimi yapan bez hücreleri kaynaklı bir tiptir. Rahim ağzı kanalı içerisinde yer alan bez hücreleri dağınık bir şekilde bulunur. Bu iki tip dışında sık olarak görülen çeşitlerden birisi de adenoskuamöz kanserlerdir ve bu çeşit her iki hücre tipini de barındırır. Bunlar dışında da farklı tipte rahim ağzı kanserleri bulunmaktadır.
Rahim Ağzı Kanseri Neden Olur?
Rahim ağzı kanseri büyük çoğunlukla insan papilloma virüs (HPV) ile enfekte olunması sonucu ortaya çıkmaktadır. Bunun dışında sigara içmek, ilk cinsel ilişkinin 18 yaşından önce başlaması, çok sayıda cinsel partner, serviks kanserli partneri olan biri ile cinsel ilişki serviks kanseri riskini artıran faktörler arasında yer almaktadır. Bununla beraber aşağıda sayılan etkenler de rahim ağzı kanserinin görülmesinde önemli nedenlerdendir.
- Erken yaşta cinsel ilişkide bulunmak
- Birden fazla cinsel partneri bulunanlar
- Doğum sayısı çok olanlar
- Genital bölgede hijyene özen göstermeyenler
- Sigara ve tütün ürünleri kullanımına dikkat etmeyenler
- Aile öyküsünde rahim ağzı kanseri bulunan kişiler
Rahim Ağzı Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Erken evrelerde rahim kanseri pek belirti göstermeyebilir. Bu sebepten ötürü düzenli bir şekilde HPV enfeksiyonunun taranması genç yaşlardan itibaren özenli olarak yapılmalıdır. Hastalığın ilerleme sürecinde ise karın ağrısı ya da kanama gibi şikayetler baş gösterebilir. Yine rahim ağzı kanserinin öncü belirtilerinden olan regl dönemleri aralarında kanamaların olması, menopoz sonrası kanamaların tekrar meydana gelmesi gibi şikayetleriniz var ise mutlaka uzman bir doktora görünmelisiniz.
- Regl dönemi haricinde veya menopoz sonrasında yaşanan anormal kanamalar
- Kanlı, sarı ve kötü kokulu vajinal akıntı olması
- Kasık ve bel bölgelerinde görülen ağrı hissi
- Cinsel ilişkide bulunulduktan sonra yaşanan ağrı veya kanama
- İdrar sıklığında artış
- İdrar sırasında ağrı hissedilmesi
- İstemsiz bir şekilde yaşanan kilo kaybı
Rahim Ağzı Kanseri Risk Faktörleri
Rahim ağzı kanserinin oluşumunda belirli risk faktörleri bulunmaktadır. Bu risk faktörleri aşağıda sıralanmıştır.
- Human papilloma virüs (HPV) enfeksiyonuna yakalanmak
Cinsel yolla bulaşan farklı bir enfeksiyon hastalığının bulunması - Erken yaşta görülen cinsel ilişki
- Birden fazla partnerin bulunması
- Tütün ve tütün ürünleri kullanımı
- Beslenme alışkanlığının kötü olması
- Doğurganlığın yüksek olması
- Bağışıklık sisteminin baskılı olması
- Sosyoekonomik düzeyin düşük olması
Rahim Ağzı Kanseri Evreleri
Tedavi sürecinin doğru bir şekilde belirlenmesi ve uygulanması için tümöre dair özelliklerin belirlenmesi elzemdir. Bu noktadaki en önemli etken ise yayılım derecesi yani evresidir.
- evre rahim ağzı kanseri
Kanserli hücreler yalnızca serviks alanında sınırlı olarak bulunur.
- evre rahim ağzı kanseri
Çevre dokulara yayılım olmayan bu evrede tümörün boyutu ilk evreye göre artmıştır. Evre IIA ve IIB olarak iki farklı grupta incelenir. IIB evresinde tümör parametrium olarak isimlendirilen bağ ve yağ dokuya yayılmıştır.
- evre rahim ağzı kanseri
Cerrahi operasyonun uygun olarak görülmediği bu evrede tümör serviks dışına sıçramış ve vajen alt bölümüne ulaşmıştır. Komşu lenf bezlerinde de yayılım gözlenebilir.
- evre rahim ağzı kanseri
Bu evrede tümör vücuda yayılmıştır. Yine iki grupta incelenen bu evrede Evre IVA’da kanserli hücreler genelde idrar kesesi, barsak gibi komşu organlara sıçramıştır. Bölgesel olarak ilerlemiştir. Evre IVB’de ise akciğer, karaciğer, beyin, kemik gibi yapılarda yayılım gözlenir.
Rahim Ağzı Kanseri Teşhisi
Hastanın öyküsü dinlendikten sonra fiziksel muayene yapılır. Transvajinal USG uygulamasından sonra endometriumun özellikleri hakkında bilgi edinilir. Kesin tanı konulması için biyopsi yani tümör şüphesi olan doku alınarak analiz edilir. Sonraki aşamalarda ise manyetik rezonans, tomografi, x-ray ve kan tetkikleri gibi yöntemlerden faydalanılır.
Rahim Ağzı Kanseri Tedavisi
Serviks kanserinde cerrahi operasyon erken evre için tercih edilen bir yöntemdir. Yine bununla beraber radyoterapi de yalnız başında ya da kemoterapi ile kombine olarak kullanılabilen tedavi seçenekleri arasında yer almaktadır. Eğer hastalık ilerlemiş ve uzak dokulara sıçramış ise kemoterapi ve hedefe yönelik akıllı ilaçlar uygulanabilmektedir. Tedavi yönteminin tespiti için hastalığın evreleri önemli bir kaynaktır.
Erken Evre Rahim Ağzı Kanserinde Tedavi
Cerrahi operasyon erken evre serviks kanserlerinde sadece çok erken evrede uygulanan bir tedavidir. En sık uygulanan total abdominal histerektomi ve bilateral salpingo ooferektomi denilen rahim, rahim ağzı, her iki yumurtalıkların çevre doku lenf bezleri ile beraber olarak vücuttan çıkarılmasıdır.
Hastalık henüz mikroskobik seviyede ise servikal konizasyon ismi verilen rahim ağzı kanalının bir bölümünün çıkarıldığı tedavi uygulanır ve bu tedavide doğurganlık korunur. Radikal trakelektomi yönteminde de doğurganlık korunur. Bu yöntemde de servikal kanalın tamamı veya bir kısmı çıkarılır. Uygulanacak cerrahi biçimi, hastalığın yaygınlığına ve hastanın beklentisine göre değişir.
Rahim Ağzı Kanseri Tedavisinde Radyoterapi
Işın tedavisi yani radyoterapi yüksek enerjisi bulunan X ışınını kanserli bölgeyi hedef alarak anormal hücreleri yok etmek amacıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir. Tedavi süreci öncesi ışın gönderilmesi gereken bölge belirlenerek cihazlar tarafından bölgede yer alan tümöre gönderilir. Farklı radyoterapi cihazları kullanılarak teknolojik gelişmelerden de yararlanılarak vücut bütünlüğü bozulmadan işlem yapılır. Eksternal beam radyoterapide (EBRT) sağlıklı dokulara olabildiğince minimal seviyede radyasyon gönderilerek zarar görmemesi amaçlanır. Bu noktada manyetik rezonans ve tomografiden de yardım alınarak üç boyutlu radyoterapi tekniklerinden de yararlanılır. Yoğunluk ayarlı radyoterapiye ise intensity modulated RT (IMRT) ismi verilmektedir. Stereotaktik radyoterapi (SBRT) ise sınırlı bir alan içerisinde kalan tümörler için tercih edilmektedir. Kişiye uygulanması planlanan öldürücü radyasyon dozu birtakım özel teknolojik cihazlar ile tek ya da birkaç seferde (fraksiyon) verilebilir.
Serviks kanseri tek başına radyoterapi/radyokemoterapi ile tedavi edildiğinde hastalığı kontrol altına alabilmek için yüksek dozlara çıkmak gerekmektedir. Çevredeki bağırsak veya idrar torbası gibi organlara zarar vermemek amacıyla EBRT belli bir doza kadar uygulanır. Ve geri kalan dozu vermek için brakiterapi uygulanır.
Brakiterapi
Işın tedavisi türlerinden birisi olan brakiterapide dokulara veya boşluklarına, tümör kaynaklarına yakından radyoterapi uygulanması işlemidir. Radyoaktif kaynaklar geçici veya kalıcı bir şekilde uygulanabilir. Geçici uygulamada kaynak işlem sonrası hastadan uzaklaşacağı için radyasyondan etkilenme durumu az olmaktadır ve kişi hayatına kaldığı yerden devam edebilmektedir.
Rahim ağzı kanserinde genel olarak boşluklara uygulanan yöntem yani intrakaviter brakiterapi tercih edilir. Bu yöntemde radyoaktif kaynak, tümöre komşu olan anatomik boşluklara konumlandırılır.
Rahim Ağzı Kanseri Tedavisinde Kemoterapi
Lokal ileri evre dediğimiz rahim ağzının dışına ve çevre lenf bezlerine yayılmış kanserlerde veya metastatik hastalıkta kemoterapi verilir.
Lokal ileri evrede radyoterapi ile birlikte, radyoterapinin etkinliğini artırmak için eş zamanlı düşük dozlu platin bazlı kemoterapiler uygulanır. Metastatik evrede ise hastanın genel durumuna göre daha yüksek dozlarda uygulanması gerekmektedir.
Hedefe Yönelik Tedaviler – Akıllı İlaçlar
Kanserli hücrelere özgü olan ve normal hücrelerde hasar bırakmayan tedaviler hedefe yönelik tedavi olarak adlandırılmaktadır. Bu tedavide kullanılan ilaçlar ise akıllı ilaçlardır. Farklı mekanizmalarla çalışan bu ilaçlar, büyüme yollarını hedef alabilmektedir. Ayrıca tümörün besin kaynağı olan damarlardaki vasküler büyüme faktörünü (VGEF) de etkileyebilir. Yan etkileri arasında tansiyon, ishal, halsizlik yer alabilir.
Rahim Ağzı Kanseri Tedavisinde İmmünoterapi
Günümüzde kanser tedavisinde çığır açan bir buluş olarak nitelendirilen immünoterapi tedavisi, savunma sistemi hücrelerimizin kanserli hücreler karşı daha efektif olarak savaşmasını sağlar. Yani bağışıklık sistemimiz aktifleşerek kanserin ortadan kaldırılması sağlanılır. Pek çok kanser türünde kullanılan bu yöntemin bazı noktalarda halen çalışmaları devam etmektedir. Halihazırda devam eden immünoterapik ajanların serviks kanserinde uygulanarak alınan sonuçlar gelecek için umut vericidir.
Rahim Ağzı Kanserinden Korunmanın Yolları
Korunmada en iyi yol Human Papilloma Virüsüne karşı geliştirilen aşıyı erken yaşta olmaktır. HPV aşısı 9-11 yaşından itibaren tüm kız ve erkek çocuklara uygulanmalıdır. Bu yaşı kaçıran bireyler ilerleyen yıllarda da HPV aşısı olabilir. Cinsel aktivite başlamadan ve ne kadar erken yaşta yapılırsa etkinliği o kadar artar. Bu aşıyı düzenli uygulayan Ülkelerde rahim kanseri artık görülmemektedir. Bu sebeple rahim ağzı kanseri artık gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkerin hastalığıdır demek yanlış olmaz. Güvenli cinsel yaşam, cinsel partner sayısının fazla olmaması, sigara ve alkolden uzak durmak diğer korunma yolları arasındadır.