Tedaviler

Radyocerrahi

Radyocerrahi Giderek Cerrahinin Yerini mi Alıyor?

Teknolojideki gelişmelere paralel olarak giderek daha fazla uyguladığımız radyocerrahi bugün artık birçok tümörün tedavisinde en iyi tedavi seçeneği. Çok yüksek dozda radyasyonun bir defada verilip, tümörün yok edildiği radyoterapi tekniğine radyocerrahi diyoruz. Önceleri Gamaknife ve beyin tümörleri/hastalıkları ile başlayan radyocerrahi uygulamaları artık vücudun hemen her yerinde, belli bir büyüklüğe kadar olan tümörlerde güvenle uygulanabilir. Cerrahinin ulaşamadığı derinlikteki vakalarda veya ek hastalıkları sebebiyle ameliyat yapılamayan hastalarda da etkin bir tedaviyi mümkün kılıyor.  Solunum senkronizasyonu yaparak tedaviyi uygulayan cihazların kullanılması ile özellikle akciğer ve karın içindeki küçük tümörlerin tedavisinde, giderek mucizeler yaratmaya ve cerrahiye alternatif bir yöntem olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor. Rutin uygulamamız olan fraksiyona yani çok sayıda seanslara bölünerek verilen radyoterapinin aksine bir veya birkaç seansta çok yüksek dozlar uygulanıyor. Haftalarca süren bir tedavi verip aylarca cevabını beklemektense çok kısa sürede tedaviyi bitirmek ve göreceli olarak daha kısa sürelerde sonuç alabilmek mümkün olabiliyor.

Radyocerrahi” kimseyi korkutmasın; tabii ki de bu, kesici veya delici bir işlem değil. Çok yüksek dozlar bir anda verildiği ve ablasyon (yok etme, ortadan kaldırma) yapıldığı için radyo-cerrahi diyoruz. Klasik radyoterapide olduğu gibi hasta, herhangi bir ağrı ya da acı duymuyor. Hastanın hareket etmeden yatması ve biraz daha uzun seanslara sabır göstermesi yeterli. Akciğer gibi göğüs kafesi içerisinde ya da karın içi organların tedavisinde uygulanan tekniğe göre hastaların belli aralıklarla soluk tutması gerekebiliyor sadece.

Teknoloji bize hizmet ediyor, iyi ellerde iyi cihazlarla radyoterapi uygulamaları mucizeler yaratabiliyor.

Başa dön tuşu